26 Temmuz 2014 Cumartesi

27.07.2014 - Buralara bayram havası esti...



Yine yeni yeniden hepinize merhabalar...

Biz biyoinformatik stajyerlerini evlerine dağıtan bayram tatilinin içindeyiz. Herkes ailelerinin yanında ve oldukça iyi vakit geçiriyor. Hepimizin tek şikâyeti ise tatilimizi yaparken, bu stajdan uzak kalıyor olmamız. Bir günümüz ayrı geçti ama tüm gün mesajlaşmalarımız devam etti. İkinci ailemizin her bireyi diğer bireylerini şimdiden çok fazla özledi. Tatilin biran önce bitmesini, bittiğinde ise tekrar bizleri bekleyen o tatlı sunumlarımıza, bilgi dolu derslerimize, hayat tecrübesi kokan skype görüşmelerimize, en lezzetli soslardan yapılmış programlama derslerimize, beraberliğin güzelliğiyle anlam kazanan filmlerimize ve oyunlarımıza bir an önce kavuşmayı çok istiyoruz. (=

Geçen tüm zamandaki tatlı yorgunluğumuz bizi biraz zorlamaya başlasa da, bu işe olan ‘AŞK’ hepimize ayakta kalmamız için gerekli olan enerjiyi sağlıyor. Aşk denildiğinde hepimizin beyinlerinde farklı bir resim (= oluşuyordur, buna eminim. Bunların neler olabileceğini ortalama hepimiz az çok kestirebiliyoruz. Fakat benim bugün ki temamda Biyoinformatik Aşk’ı var. Bana göre ise aşk deliliğin takendisi.(= Yaptıklarımızın insan gücünü aşan gereksinimlerinin olması ve bize bu gereksinimleri karşılatacak performansı sağlayan gücün kaynağı; bu delilikle birlikte gelen deli çalışan beyinlerimiz ve ruhumuzun olduğunu düşünüyorum. Biyoinformatik için yaptığımız ise, bir şeyi çok fazla sevmek ve sevginin sonucunda kendini onun değirmeninde öğütmek...

Stajımıza bu biyoinformatik aşkı ile başladık ve hiç bıkmadan yolumuza devam ediyoruz. Bu haftanın Temmuz grubu için çok önemli bir getirisi var. Ahmet hocamızın bize verdiği programlama ödevinin kodlarını hızlı ve doğru şekilde tamamlamamız sonucunda ‘TUNA’ projesine bayram dönüşünde dâhil olma hakkını kazanmış olmamız, bu haftamızı unutulmaz yaptı. Bu haberi aldıktan sonra kodlamayı yazarkenki sevincimizin milyonlarca kat fazlasını hepimiz içimizde hissettik. Tüm bayram tatilimizi kendimizi daha fazla geliştirerek geçirmemiz bu projeye sağlam adımlarla başlamak için atmamız gereken ilk adım. (=

Özel teknik selfie çekimimiz. (=



Dönüş zamanına kadar tüm grup ayrı yerlerde de olsa, grup ruhumuzu kaybetmediğimiz için evlerimizde aynı şekilde çalışıyor olacağımız bilmeniz gereken bir gerçek. İçim kıpır kıpır ve rüyamda dahi kodlama ile uğraşıyorum. Daha önce dediğim gibi biz biyoinformatik delileriyiz. Bu delilerin yoluna ışık tutan Ahmet hocam, Servet hocam ve diğer tüm hocalarımız iyi ki varsınız. Genkök’ü biyoinformatik ailemizin evi yapanlara, kısacası yayında ve yapımda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. (=


Bu işi seviyorum ve sevgimde yalnız değilim, bu yüzdende çok fazla mutluyum.  (=

Haftaya bugün bu Blog’da faklı olaylarla görüşmek ümidiyle.

Bayramınızın en güzel bayram olmasını dilerim.

Cansu ve Emre'ye içimiz ağlarken, dışımız oynar mesajlı veda fotoğrafımız. (=



Sevgilerle...

Ayşegül Murat




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder