Yoğun ve hızlı geçen günlerin ardından yine yazma sırası bana geldi. Oldukça yorucu fakat bir o kadar da eğitici bir hafta geçirdik. Günlerin nasıl geçtiğini zaten diğer arkadaşlarımın yazılarından biliyorsunuzdur. Dün yaşadığım büyük süprizden dolayı bütün ekip arkadaşlarıma ve Ahmet Raşit Hocama teşekkür ediyorum. Yine yoğun bir gün geçirdik ve gece yarısı hala burada çalışıyoruz. Şuan herkesin çok yorgun olduğunu görebiliyorum fakat durmak var mı? Hayır tabi ki yok =).
Dün gece 2 gibi çıktığımda bir çok arkadaşım hala çalışıyordu ve sabah geldiğimde bir çok arkadaşım buradaydı. Eminim buradaki motivasyonu ve çalışma aşkını görebiliyorsunuzdur. Sabah yine hızlı bir güne motivasyon kaybetmeden başladık. İlk olarak çıktıları kağıda yazan ve bazı matematiksel işlemleri yapan ilk bilgisayarlardan birini anlatan belgeseli izledik. Aslında şimdiki bilgisayarlara baktığımızda buna akıllı bir daktilo diyebiliriz. Bu daktilo girilen 2 kenara göre hipotenüs hesaplayabiliyor ve girilen bir sayının karekökünü alabiliyordu. 1960' lı yıllara göre oldukça büyük bir icat olan bu bilgisayar aynı zamanda dev hardisklere bilgileri kaydedilebiliyordu. Bu belgeseli izlemek isteyen herkes buradan videoya ulaşabilir.
Aslında bu aralar bir de ufak bir misafirimiz vardı. Bu küçük misafir Elif' in kardeşiydi ve çok zeki olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Hem de pozitif enerjisiyle bize enerji kattığını söyleyebilirim. Bu gün belgeselden sonra bize "Dünya'nın Güzellikleri" adlı bir sunum yaptı ve sunumdan oldukça etkilendim. O kadar enerjisi var ki ben çıkarken orada oluyor ve geri döndüğüm zaman da aynı yerde buluyorum. Yarın aramızdan ayrılacakmış şimdiden ona buradan "hoşçakal" diyorum. Yine bekliyoruz =).
Sunum bittikten sonra hiç ara vermeden Ahmet Raşit Hoca Temmuz Grubu' na bilgisayarın nasıl çalıştığını anlattı. Uzun zamandır kafamı karıştıran "programlama yapabilmek için ilk program nasıl yapıldı ?" sorusunun cevabını Ahmet Raşit Hoca' nın bu dersinde tam olarak aldım diyebilirim. George Boole tarafından geliştirilen Boolean Matematik' inden yola çıkarak başladığımız derste bu sistemin elektrik devrelerine uygulanışını ve bilgisayarın bu mantığa göre çalışmasını inceledik. CPU, RAM, Hardisk, SSD üzerine uzunca konuştuktan sonra 32 bit ve 64 bit terimleri ve bunların arasındaki farklardan bahseden Ahmet Raşit Hoca son olarak Assembly' den ve ne kadar karmaşık olduğundan bahsetti.
Biraz moladan sonra elektiriğin ara ara kesilmesiyle birlikte Ahmet Raşit Hoca ile kişisel görüşmelerimizi gerçekleştirerek daha sonra Dr. Onur Kaya ile bir skype görüşmesi gerçekleştirdik. Dr. Onur Kaya doktorasını bitirdikten sonra bir ilaç firmasında kansere yönelik ilaç geliştirme projesinde proje yöneticisi olarak görev alıyor. Bu çok eğlenceli ve eğitici geçen konuşmada bize lisans, master ve doktoranın farklarından, yurt dışına kabul için nelerin gerekli olduğundan ve bulunduğu laboratuvar şartlarının ne denli iyi olduğundan bahsederken birçoğumuzun aklına yeni fikirler gelmesine sebep oldu. Oldukça güzel geçen bu sohbetten sonra iftar vaktinin gelmesiyle birlikte hep beraber iftara gittik.
İftar dönüşü Haziran Grubu Django çalışmak için dışarı çıktılar. Temmuz Grubu olarak biz de Genkök' de ne yapacağımızı planlayarak işe koyulduk. Ben Phyton konusunda sıkıntı çekenlere önemli olduğunu düşündüğüm konularda yardım ettim bu konuda sıkıntısı olmayanlar ise zaman zaman puzzle yaptılar zaman zaman bana yardım ettiler. Kendimi bu işe kaptırdıktan sonra zaman o kadar hızlı geçmiş ki son tramvayı kaçırdığımı hiç fark etmedim bile. =) Daha sonra Haziran Grubu tekrar geldi. Django çalışmak ya da film izlemek arasında kalmışlardı ama benim oyun film izlemekten yana olduğunu söyleyebilirim. Ben ayrılırken sanırım grubun hepsi oradaydı. Daha tam olarak film ya da Django konusu belli olmamıştı. Umarım iyi bir karar vermişlerdir. Haftaya görüşmek üzere
Sevgilerle
Osman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder