Yeniden merhabalar,
Stajımıza kaldığımız yerden tüm
hızıyla devam ediyoruz. Dün Temmuz grubu olarak Django'yu
öğrenmeye başladık. Bu çabamız elbette ki bugün de sürdü.
Django öğrenmenin ne kadar sıkıntılı bir süreç olduğunu
Haziran grubundaki arkadaşlarımızın yazılarından takip
etmişsinizdir belki. Biz de yaşadıkları problemlere bizzat şahit
olmuş ve Django öğreneceğimiz günün gelmesini biraz
tedirginlikle bekler olmuştuk. İşte o gün geldi çattı ve benzer
problemleri, Haziran grubu kadar olmasa da, biz de yaşamaktayız.
Django'yu uygulayarak öğreten bir kitabı harfiyen takip etmemiz
bile en sonunda hatalı sonuç almamıza engel olmayabiliyor. Bu
durumda kitaba baştan başlayıp kodları tekrar yazıyor ve
sonucunda birkaç hatamızı görüp düzeltebilir hale geliyoruz.
Böyle geçen iki günün ardından başlık ve içine bir şeyler
yazabileceğimiz kutucuğun bulunduğu bir sayfa oluşturmayı
başarabildik. Fakat Django ile maceralarımız devam edecek.
Bugün Django ile uğraşımızın
yanında bir adet TED konuşması da izledik. TED; teknoloji
(Technology), eğlence (Entertainment) ve tasarım (Design) içerikli
konuşmalarla başlayan, sonradansa hemen hemen her konuyla alakalı
ve gerçekten önemli insanların yaptıkları konuşmaları içeren
bir site. Temel amaçları bilgiyi herkese yayarak paylaşımı
sağlamak olan bu sitede hiç anlamadığınız bir konuyu 15
dakikalık basit bir konuşmada anlamanız en azından fikir sahibi
olmanız mümkün olabiliyor. Bizim bugün izlediğimiz konuşma ise
Stephen Wolfram'ın “Computing a Theory of All Knowledge”
başlıklı konuşmasıydı. Stephen Wolfram “Mathematica” ve
“Wolfram Alpha” gibi önemli programların tasarımcılarından
olan bir fizikçi. Bu konuşmasında da katkıda bulunduğu
programların üzerinden giderek “çok basit kurallardan çok
karmaşık eylemler oluşturma” nın
nasıl mümkün olabildiğini ve bunun evren hakkında
bildiklerimizle de nasıl ilgili olabileceğini anlatıyor. Gerçekten
oldukça etkileyici olan bu konuşmayı buradan izleyebilirsiniz.
TED
konuşmasının ardındansa haftalık grup oyunlarımızı oynadık.
Takım çalışmasını en iyi şekilde yaşayıp anlayabileceğimiz
voleybol ve futbol gibi takım oyunlarını oynadık bu hafta.
Oyunlarla epeyce bir yorulduktan sonra “Bitirim İkili 3” (Rush
Hour 3)'ü izlerken dinlenme fırsatı bulduk. Jackie Chan'in her
filminde olduğu gibi gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz dövüş
sahnelerini içeren bu filmi izlerken oldukça eğlendik. :)
Yarın
ise yine yoğun bir gün bizi bekliyor. Şimdi biraz dinlenip yarın
için güç toplama zamanı.
Haftaya
görüşmek dileğiyle...
Evrim
Fer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder