5 Ağustos 2014 Salı

5 Ağustos

Yeniden merhabalar,

Stajımıza kaldığımız yerden tüm hızıyla devam ediyoruz. Dün Temmuz grubu olarak Django'yu öğrenmeye başladık. Bu çabamız elbette ki bugün de sürdü. Django öğrenmenin ne kadar sıkıntılı bir süreç olduğunu Haziran grubundaki arkadaşlarımızın yazılarından takip etmişsinizdir belki. Biz de yaşadıkları problemlere bizzat şahit olmuş ve Django öğreneceğimiz günün gelmesini biraz tedirginlikle bekler olmuştuk. İşte o gün geldi çattı ve benzer problemleri, Haziran grubu kadar olmasa da, biz de yaşamaktayız. Django'yu uygulayarak öğreten bir kitabı harfiyen takip etmemiz bile en sonunda hatalı sonuç almamıza engel olmayabiliyor. Bu durumda kitaba baştan başlayıp kodları tekrar yazıyor ve sonucunda birkaç hatamızı görüp düzeltebilir hale geliyoruz. Böyle geçen iki günün ardından başlık ve içine bir şeyler yazabileceğimiz kutucuğun bulunduğu bir sayfa oluşturmayı başarabildik. Fakat Django ile maceralarımız devam edecek.

Bugün Django ile uğraşımızın yanında bir adet TED konuşması da izledik. TED; teknoloji (Technology), eğlence (Entertainment) ve tasarım (Design) içerikli konuşmalarla başlayan, sonradansa hemen hemen her konuyla alakalı ve gerçekten önemli insanların yaptıkları konuşmaları içeren bir site. Temel amaçları bilgiyi herkese yayarak paylaşımı sağlamak olan bu sitede hiç anlamadığınız bir konuyu 15 dakikalık basit bir konuşmada anlamanız en azından fikir sahibi olmanız mümkün olabiliyor. Bizim bugün izlediğimiz konuşma ise Stephen Wolfram'ın “Computing a Theory of All Knowledge” başlıklı konuşmasıydı. Stephen Wolfram “Mathematica” ve “Wolfram Alpha” gibi önemli programların tasarımcılarından olan bir fizikçi. Bu konuşmasında da katkıda bulunduğu programların üzerinden giderek “çok basit kurallardan çok karmaşık eylemler oluşturma” nın nasıl mümkün olabildiğini ve bunun evren hakkında bildiklerimizle de nasıl ilgili olabileceğini anlatıyor. Gerçekten oldukça etkileyici olan bu konuşmayı buradan izleyebilirsiniz. 

TED konuşmasının ardındansa haftalık grup oyunlarımızı oynadık. Takım çalışmasını en iyi şekilde yaşayıp anlayabileceğimiz voleybol ve futbol gibi takım oyunlarını oynadık bu hafta. Oyunlarla epeyce bir yorulduktan sonra “Bitirim İkili 3” (Rush Hour 3)'ü izlerken dinlenme fırsatı bulduk. Jackie Chan'in her filminde olduğu gibi gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz dövüş sahnelerini içeren bu filmi izlerken oldukça eğlendik. :)

Yarın ise yine yoğun bir gün bizi bekliyor. Şimdi biraz dinlenip yarın için güç toplama zamanı.

Haftaya görüşmek dileğiyle...

Evrim Fer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder