9 Ağustos 2014 Cumartesi

09.08.2014 -VİRÜS


Herkese merhabalar

Bayram tatilimizin dönüşündeki ilk hafta sonumuzdan sizlere aktaracaklarımın başında biyoinformatik stajyerlerinin mesai dışında bile çok çalışıyor olması geliyor. Malum Türkiye şartlarında 5 dakikalık bile olsa fazla süre çalışmak standart devlet memurları için oldukça zor bir şey. Bizi yetiştirenlerin kanındaki o ‘çalışma aşkı’ virüsü bizlere de artık bulaşmış durumda. Belki de bir çocuğun ilk olarak onu büyüten yetiştiren kişilere benzemesi, onları örnek alması gibi diyebilirim.



Bu günümüzde Genkök’te toplandığımızda toplam stajyer sayımızdaki azalma fark edilmeyecek gibi değildi. Cansu, Ceyhun, Elif, Emre ve Fatma’nın aramızdan ayrılmış olması hepimizde koca bir özlem kümesi oluşturmuş durumda. Bu duruma ancak mesaj, konuşma, skype ve diğer teknoloji nimetlerinden faydalanarak katlanabiliyoruz. Aile olmak için kan bağının olması şart mıydı? Kim demişti bunu? Ne zaman demişti? Haberimiz olmamış mı? Ne olmuş? Yıkılmış kural, uyulmamış şartlar, duyulmayan haberlerle... :) Her geçen gün daha da net hissettiriyoruz ‘Biyoinformatik’ ailemizin bağının kuvvetini.

Gelelim bugün bu biyoinformatik ailesinin sevgi boyutunu aşmayı anlatan ifade ile “delileri” neler yaptı? Hepimiz toplandığımızda BAYES istatistiğinin İngilizce kitabını tüm grup Türkçeye çevirmekle kalmayıp mantığını çözmek için baya bir dallandırılmış mantık tartışmalarımızı yaptık. Ortak noktada buluştuktan sonra bu mantığı ve formülleri yapılacak ödev için doğru bir şekilde kod haline dönüştürmek kaldı. Kod yazma işi grup işi değil gibi gözükmüyor olsa da, biz yeterince iyi anlaşmış bir grup olduğumuz için bu iş, tek yazmaya göre daha kolay ve fazlasıyla zevkli olan eğlenceli bir iş haline dönüşüyor. Gece yarısını çoktan geçtiğimiz bu saatlerde hala kodu yazmaya devam ediyoruz. Çok mu zor? Çok mu karışık? Çok mu zaman alıyor? Çok mu sabır istiyor? Belki de biraz biraz her birinden de var. Ödevimiz: yazdığımız blog yazılarımızı kullanarak yazmış olduğumuz kodlar sonucunda her hangi bir yazıyı alıp programa eklediğimizde bu blog yazısının kime ait olduğunu bizler için ortaya çıkaracak. Ne kadarda kulağa hoş geliyor değil mi? Bizler bu işin büyük bir kısmını tamamladık ve bu gece bitmeden de kalan kısmı yapmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Bu yoğun kodlama işi arasında yemek için Kayseri Parka gittik. Tabi giderken de yanımıza Starbucks’ta çalışmaya devam etmek için bilgisayarlarımızı aldık. Kodun ortaklaşa yazıldığı bu sistemde, her birimizin bilgisayarlarına “Team Viewer” programını kurduk. Böylelikle bir kişi bilgisayarını kodu yazmak için açtığında bu program yardımıyla hepimizin o kişinin bilgisayarına bağlanarak kodlara eklemeler yapıp müdahale eder hale gelme imkânı olmuş oluyor. İsteyene teknoloji nimetleri her imkânı sunmaya çalışıyor, bizlerde her şekilde faydalanmaya çalışıyoruz. :)

Bu akşam Elif ve Ceyhun’la skype görüşmesi de yaptık. Her fırsatta bu skype görüşmeleri giden arkadaşlarımızla kalan arkadaşlarımız arasında devam edecek.

Bu hafta sonumuzdan sizlere aktaracaklarım bu kadar. Haftaya hafta sonunda tekrar görüşmek üzere.

Mutlulukla kalın.

Ayşegül MURAT



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder