Herkese merhabalar
Bayram tatilimizin dönüşündeki ilk hafta sonumuzdan sizlere
aktaracaklarımın başında biyoinformatik stajyerlerinin mesai dışında bile çok çalışıyor olması
geliyor. Malum Türkiye şartlarında 5 dakikalık bile olsa fazla süre çalışmak
standart devlet memurları için oldukça zor bir şey. Bizi yetiştirenlerin
kanındaki o ‘çalışma aşkı’ virüsü bizlere de artık bulaşmış durumda. Belki de
bir çocuğun ilk olarak onu büyüten yetiştiren kişilere benzemesi, onları örnek
alması gibi diyebilirim.
Bu günümüzde Genkök’te toplandığımızda toplam stajyer
sayımızdaki azalma fark edilmeyecek gibi değildi. Cansu, Ceyhun, Elif, Emre ve
Fatma’nın aramızdan ayrılmış olması hepimizde koca bir özlem kümesi oluşturmuş
durumda. Bu duruma ancak mesaj, konuşma, skype ve diğer teknoloji nimetlerinden
faydalanarak katlanabiliyoruz. Aile olmak için kan bağının olması şart mıydı? Kim
demişti bunu? Ne zaman demişti? Haberimiz olmamış mı? Ne olmuş? Yıkılmış kural,
uyulmamış şartlar, duyulmayan haberlerle... :) Her geçen gün daha da net hissettiriyoruz
‘Biyoinformatik’ ailemizin bağının kuvvetini.
Gelelim bugün bu biyoinformatik ailesinin sevgi boyutunu
aşmayı anlatan ifade ile “delileri” neler yaptı? Hepimiz toplandığımızda BAYES istatistiğinin
İngilizce kitabını tüm grup Türkçeye çevirmekle kalmayıp mantığını çözmek için
baya bir dallandırılmış mantık tartışmalarımızı yaptık. Ortak noktada
buluştuktan sonra bu mantığı ve formülleri yapılacak ödev için doğru bir
şekilde kod haline dönüştürmek kaldı. Kod yazma işi grup işi değil gibi gözükmüyor
olsa da, biz yeterince iyi anlaşmış bir grup olduğumuz için bu iş, tek yazmaya
göre daha kolay ve fazlasıyla zevkli olan eğlenceli bir iş haline dönüşüyor. Gece
yarısını çoktan geçtiğimiz bu saatlerde hala kodu yazmaya devam ediyoruz. Çok
mu zor? Çok mu karışık? Çok mu zaman alıyor? Çok mu sabır istiyor? Belki de biraz
biraz her birinden de var. Ödevimiz: yazdığımız blog yazılarımızı kullanarak
yazmış olduğumuz kodlar sonucunda her hangi bir yazıyı alıp programa
eklediğimizde bu blog yazısının kime ait olduğunu bizler için ortaya çıkaracak.
Ne kadarda kulağa hoş geliyor değil mi? Bizler bu işin büyük bir kısmını
tamamladık ve bu gece bitmeden de kalan kısmı yapmak için elimizden geleni
yapıyoruz.
Bu yoğun kodlama işi arasında yemek için Kayseri Parka gittik.
Tabi giderken de yanımıza Starbucks’ta çalışmaya devam etmek için
bilgisayarlarımızı aldık. Kodun ortaklaşa yazıldığı bu sistemde, her birimizin
bilgisayarlarına “Team Viewer” programını kurduk. Böylelikle bir kişi bilgisayarını
kodu yazmak için açtığında bu program yardımıyla hepimizin o kişinin bilgisayarına
bağlanarak kodlara eklemeler yapıp müdahale eder hale gelme imkânı olmuş oluyor.
İsteyene teknoloji nimetleri her imkânı sunmaya çalışıyor, bizlerde her şekilde
faydalanmaya çalışıyoruz. :)
Bu akşam Elif ve Ceyhun’la skype görüşmesi de yaptık. Her
fırsatta bu skype görüşmeleri giden arkadaşlarımızla kalan arkadaşlarımız arasında
devam edecek.
Bu hafta sonumuzdan sizlere aktaracaklarım bu kadar. Haftaya
hafta sonunda tekrar görüşmek üzere.
Mutlulukla kalın.
Ayşegül MURAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder