4 Ağustos haftasında neler yaptığımıza ilişkin yazımı hazırlarken bir taslak çıkardım önce, ve bunca şeyi hangi arada yaptığımıza şaşırdım açıkçası :) Sanırım bu yaz niye bu denli yorucu geçiyor, cevabı burada. Tabii ki bunda en büyük etken, uyumlu, istekli ve gayretli bir ekiple birlikte olmak. Zaten sevdiğimiz şeyleri böyle özel bir ekiple yapmak çok daha eğlenceli hale geliyor.
Haftaya Temmuz Grubu'nun Django ile tanışmasıyla başladık, böylece tüm ekip Tuna Projesi üzerinde çalışmaya hazır gelecek. Django'nun neye benzediğini önceki yazılardan takip etmişsinizdir. TED'de Stephen Wolfram'ın bir konuşmasını dinledik. Wolfram'ın "A New Kind of Science" adlı kitabıyla lisans 2. sınıfta tanışmıştım ve yaklaşımından çok etkilenmiştim. Bu yaklaşımı şöyle özetleyebiliriz: bir insana ait herhangi bir biyolojik durum aşırı şekilde karmaşık gelebilir, ancak eninde sonunda sınırlı sayıda genin veya biyolojik molekülün etkileşimiyle ortaya çıkmıştır. Bu etkileşimleri tanımlayamadığınız sürece sadece anlık durum odaklı bakış bence bizi pek de bir yere götürmüyor. Zaten bu nedenle kanser gibi kompleks hastalıklara çare bulamıyoruz, sanırım uzun süre de bulamayacağız. Çalışmalarımıza başladığımız ilk hafta da bunun üzerine konuşmuştuk ve mevcut bilimsel paradigmanın artık değişmesinin zamanı geldiğini düşündüğümü ifade etmiştim. Tam olarak nasıl ve nereye doğru değişmesi hakkında berrak bir fikrim yok henüz, ancak ortak akla inanıyorum, ve umarım çok da uzakta olmayan bir zaman diliminde bu değişim başlar ve etkili hale gelir. Dünyayı gerçekten anlamaya başlamak güzel olurdu :)