26 Haziran 2014 Perşembe

26 Haziran- TUNA'nın İlk Taşı

Merhabalar, 

Staj programımız tüm hızıyla devam ediyor. 3. haftamızıda tamamlamak üzereyiz. Artık TUNA projemiz ciddi manada şekillenmeye başladı.TUNA projesi ile ilgili çalışmalarımıza geçmeden önce gün içinde neler yaptığımızdan bahsetmek istiyorum biraz. Bugün güne Ahmet Raşit Hocamızın microArray konulu sunumu ile başladık. Aslında bu konu onun yüksek lisans tez konusuymuş. MicroArray nedir? Nasıl analiz edilir? gibi soruların cevabını aldık. Bu soruların cevabını alırken,aslında arka planda da doğru bir sonuca ulaşmak için biyoinformatikçilere ne kadar çok iş düştüğünü görmüş olduk. Aslında veriyi analiz etmek için gerekli programlamayı yazmak işin çok küçük bir kısmıymış. Asıl mesele o verinin doğru şekilde "Normalizasyon" ile verinin kıyaslanabilir hale getirilmesi ve verilerin bu esnada yanlışlıkla saptırılmamasıymış. MicroArray'in biyoinformatik analizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için linkteki bloğu inceleyebilirsiniz.
Daha sonrasında her hafta düzenli olarak yaptığımız sunumlarımızla devam ettik. Bu hafta ki ilk sunumumuzun konusu bazı şehirlerdi. Ahmet hoca öndceden seçtiği bazı şehirleri aramızda dağıttı. Bana Londra düştü. Daha önce hiç ilgimi çekmemişti bu şehir. Hiç araştırma gereği de duymamıştım. Daha önce lazım olmamış demek ki:)Umduğumdan daha da renkli bir yer çıktı. Bihter arkadaşımız "Venedik", Burak arkadaşımız "Brugge", Ceyhun arkadaşımız "Budapeşte", Elif arkadaşımız "Floransa", Emre arkadaşımız ise "Prag" hakkında gayet bilgilendirici ve zevkli birer sunum yaptılar. Şehirler ve insanlar ne kadar da birbirine benziyordu. Ayrıca hemen hemen hepsi insanoğlunun zalimliğinden nasiplerini almışlar, yakılıp yıkılmışlar sonra da tekrar tekrar inşa edilmişler.

Ve son olarak TUNA projemiz için çalışmaya başladık. Dünden beri üzerinde düşündüğümüz ve nasıl bir kod yazmamız gerektiği hakkında uzun uzun beyin fırtınası yaptığımız konu kod olarak nihayet hayat buldu bu gün:)Daha önce de kod yazmıştık aslında. Ama daha öncekiler daha çok yardımcı kodlarımızdı. Hem ilerde kullanmak hem de kodlamayı öğrenmek için yazmıştık. Bu gün yazdığımız kod ise TUNA projemizin tam anlamıyla ilk koduydu. Bunu yazmak için epey bir araştırma yapmak zorunda kaldık. Kod yazılacak bir konu ile ilgili ister Genetik ister başka bir konu olsun yeteri bilgiye sahip değil iseniz nasıl bir kod yazmanız gerektiğini de bilmiyorsunuz. O yüzden kod mantığını kurmak kodu yazmaktan daha önemliydi. Sadece programlama bilerek bu işin üstesinden gelemezsiniz. Sadece Genetik bilerek de gelemezsiniz. Ama bugün Ahmet Hocadan çok önemli bir şey daha öğrendik ki, ahım şahım kodlama bilmeden de çok karışık gibi görünen, ama kısa sürede halledilebilecek olan bir çok verinin üstesinden gelebiliriz :) Böylelikle TUNA Projesi için çözmemiz gereken en önemli sorunların ilkini çözmüş ve daha yenileri içinde kapı açmış olduk. Sonunu nasıl bulacağız şimdiden merak ediyorum. Geceler uzun, GenKök de bizim :)

Sevgilerle
Cansu TEKİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder