Herkese merhabalar,
Stajımız 12. haftasını doldurmaya doğru yol alırken,
üzülerek de olsa bu yazının son blog yazım olduğunu sizlere söylemem gerek.
Stajımız hiç ama hiç istememe rağmen bitişe yaklaşıyor. Her ne kadar bağları
koparmadan projelerimize ve çalışmalarımıza devam edecek olsak da, yan yana
olmak aynı havayı solumak hepimize gerçekten çok iyi geliyor. Bu yazı benim
için biraz duygusal bir yazı olacak gibi gözüküyor...
İlk anın büyüsünün hiç bozulmadığı günümüz koşullarında
hiç alışık olunmayan davranışlar, içtenlikler, samimiyetler, dostluk,
arkadaşlık, kardeşlik, öğrenmeyi ve öğretmeyi, paylaşmayı bilen insanlar...
Kendine yükseklerde yer ayarlarken, başkasının yere düşmesine izin verip
sırtına basıp geçmeyen, düşenin elini tutup yoluna devam ettiren, bağışıklık
sistemlerinin baş edemediği çalışma virüsü ile dolmuş ve yaptığı işe kronik bir
şekilde hasta olan ne kadar anlatmaya çalışsam da anlatmakla bitiremeyeceğim
bir yaz staj grubuyuz. Ne yaptıkta diğer staj gruplarından farklı olduk? Gelin
birde benim gözümden bize bir bakalım...
Biyoinformatik hakkında birçok şey öğrendik, Python,
Javascript, HTML, D3js, Django gibi birçok programlamaya dair öğrenme yolu,
programlamanın ana taşı olan mantığını anlatacak oyunlar, ek kaynak olarak yan
konular, kitaplar, dergiler, bu yolun başını çeken insanlar, canlı cansız kaç
çeşit bilgi kaynağı varsa öğrenmek için başvurduk. Sabahın ilk ışıklarında
çalışmalarımıza başlayıp, diğer günün ilk ışıklarını çalışmaya devam ederek
karşıladık. Yorulduk, zorlandık ama bıkmadık, sevdik biz bu işi ve neye
ihtiyacı varsa tüm ihtiyaçlarını karşılamak için elimizden geleni yaptık,
yapıyoruz ve yapacağızda. Sadece programlama veya kodlama öğrenmedik, sunumlar
yaparak kendimizi geliştirip işin pazarlamasını öğrendik, işletme nedir
bilmeden geldiğimiz yolumuza bir şirket nasıl kurulurun cevabını alarak geri
dönecek hale geldik. Skype görüşmelerimizle köprüden nasıl geçileceğini, karşı
tarafta olan insanlardan dinledik. Her günümüzün kayıtlarının tutulmasıyla,
yaptığın her işi kayıt altında tutmamızın gerekliliğini ve önemini öğrendik.
Grup çalışması nasıl olur, birbirini hiç tanımayan insanlar nasıl tek vücut
halinde hareket eder onu anladık. Oyunlarımız eğitici ve eğlendiri olmasıyla,
filmlerimiz birlikte zamanımızı en iyi şekilde değerlendirilmesiyle, yaptığımız
gezilerimiz, dışarıda yediğimiz yemek ve çay molalarımız biraz nefes alıp
işimizin başına tekrar bol oksijenli beyinlerle dönmemizi sağladı. Her adımı
planlı, uyumlu ve bir olmanın ne demek olduğunu anlatan dolu dolu geçen zamana
sahip, hayatımın en güzel zamanlarını yaşadığım sevgili stajım...
Hayatın sınavında sınanmış, eğitimin, doğru eğitmenin ve
doğru eğitilmenin önemini ve yerini anlamış, ülkesinin şartlarında engeller
çıksa da direnerek tüm şartlarını zorlayarak kendi yolundan vazgeçmemiş,
yürüdüğü yolda ayağına taş değince canı yansa da taşı fırlatıp yoluna devam etmiş,
bir yere bakarken bir gözünü bine ayırıp her açıdan hayata doğru bakmayı
öğrenmiş, bilgisi, bilgisini aktarması, varlığı, her şeyi ile bana bir
eğiticinin ne olması gerektiğini gösteren şu zamana kadar eğitim hayatımda bir
elin parmağını geçmeyecek kadar sayıya ulaşamamış nadir eğiticilerimin arasında
olan, varlığıyla dünyaya bakışımızı değiştiren Ahmet Raşit ÖZTÜRK hocama,
burada olmamı ve bu günleri yaşamama yol açtığı için asla verdiklerinin
karşılığı olmasa da binlerce kez teşekkür ederim. Belki de yeterli teşekkürü,
verdiği emekleri boşa çıkartmayarak edebilirim.
Benim için bilgi bu dünya da en kıymetli şey. En ufak bir
şey öğrenmeme vesile olan insana sonsuz saygı duyuyorum. Bu stajda ki gerek
Ahmet hocam gerekse grup arkadaşlarımın hepsi birbirinden değerli ve başarılı
olan insanlar. Bihter MURATOĞLU, Burak ÖZGÖREN, Cansu TEKİN, Ceyhun ERCAN,
Çağla ÇETİN, Elif BOZLAK, Evrim FER, Fatma AKIN, Hana KAMER, Hande SEYHAN,
Mehmet Akif VERAL, Mehmet Emre SÜMER, Mustafa BAYDOVAN ve Osman TÜRKYILMAZ’ a
bana çok şey öğrettikleri için, ömrümün sonuna kadar unutmayacağım bu şahane
insanlara... Hepinize her şey için çok teşekkür ediyorum.
GENKÖK’ te gerçekleşen stajımızın bu araştırma merkezinde
olmasını sağlayan herkese değerli GENKÖK ailesine çok teşekkür ediyorum. Umarım
bir kez daha böyle bir fırsatımız olur.
Stajda çalışmalarımıza başlamadan önce enerjimizi
sağlayan, her versiyonunu dinlediğimiz ve artık burada ki günlerimizle
özdeşleştirdiğim şarkılardan “Çak Bi Selam” kulaklarınızda kalsın.
En güzel zamanlarımın devam ettiği bu günlerimden sizlere
aktaracağım çok şey olmasına rağmen, bu günlük elimden geldiği kadarıyla
yaşadıklarımızı sizlere aktarmaya çalıştım. Yakın bir zamanda, büyük işlerde, isimlerimizin
geçtiği günlerde, bu işe ilgi duyduğunuz her günde... Yakınımızda olun ve
bizleri takipte kalın...
En güzel zamanlarınızda olmanız dileğiyle.
Mutlulukla kalın...
Ayşegül MURAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder